Cumartesi, Temmuz 04, 2015

René Char: Yeniden Başlamalı Her Şey


İsyan ediyorum. İşte bu nedenle kollara ayrılıyor, dallanıp budaklanıyorum.

René Char (1907-1988) şiirleri kadar, aktif olarak “direniş” hareketine katılmasıyla, “faşizme karşı savaşta üstlendiği görev, yiğitliği ve kahramanlıklarıylatanınan bir Fransız şairi. İkinci Dünya Savaşı’nda Alman işgaline karşı “birçok sözde kahramanın aksine gerçekten silah elde savaşan”, şiirinin bir şiddet ve direnme şiiri olduğu söylenen Char’ın[1]"Hypnos Yaprakları"nda, “gözlerinin önünde kurşuna dizilen B'nin ölümüne seyirci kaldığını, çünkü koca bir köyün ne pahasına olursa olsun çatışma dışında tutulması gerektiğini yazdığı” bilgisi verilir.[2] Bir şairin savaşması, silah kullanması oldukça ilgi çeker, Char’ın biyografisinde odaklanılan temel mesele olur.

Rene Char’ın
şiirleri geliyor;
neler görmüş olmalı,
neler çekmiş
ki sonunda sırf sazlıklı derelerden,
ve köklerini suladığı
nergislerden, lalelerden
söz eder olmuş,
o güzel kokulu çiçeklerden,
içinden suların
süzülüp gittiği ipliksi kökleriyle
öylece asılı durarak
samanyolunu
doldurup
taşıran.”
William Carlos Williams - 1954
çev. cem duran



Yüzbaşı Alexander
Birlikte yediğimiz her öğün özgürlüğün gelip oturması için bir davettir; sandalye boş kalır, ama yer ayrılmıştır.”

Faşist propagandanın iyice arttığı 1930’lu yılların başında René Char gibi Fransa’da yaşayan bir kişinin karşısında iki seçenek vardır: Halk Cephesi (İspanya) tarafında yer almak veya sağcılara (Young Right) katılmak. 1934 Şubat’ındaki faşizm karşıtı protesto Paris’te katıldığı son eylem olan Char, İspanya’da Halk Cephesi’nin çökmesiyle birlikte, 1935’e değin içinde yer aldığı sürrealist çevreyle ilişkisini koparıp memleketine, Provence’teki evine döner (Noland, 1997). Daha sonra Char’ı (1942), Güney Fransa’nın dağlık bölgesindeki, -doğduğu kasabanın (Isle-sur-la-Sorgue) hemen yukarısındaki- Basses-Alpes’te (Cereste köyü) örgütlenen bir direniş grubunun başında görürüz. Yüzbaşı Alexander takma adını kullanan Char’ın liderliğindeki grup, konumlandıkları araziyi, havadan mühimmat ve insan sevkiyatına elverişli, uçakların ve paraşüt birliklerinin inebileceği duruma getirme görevini yerine getirir (Pap, 2010). Carrie Jaurès Noland’a (1997) göre Char’ın bu direniş hareketi deneyimi, askeri olmaktan çok metafiziktir, çünkü o gerçek askeri saldırı ve misillemelerde yer almaz. Char, bireysel  perspektif ve kolektif eylemi “içeriden” kavrama, direnişi ve eylemleri konformist olmayan (nonconformist) bir modelin performansı olarak anlama niyetindedir. Nazilere karşı kolektif eylemin gerekliliğini kabul etse ve bizzat silahlı mücadeleye katılsa da, bu tarihsel momente bütünüyle, bedeni ve ruhuyla teslim olmaz. Rezerve ettiği kişisel alan, sığınağıdır onun. Bu tarihsel momentte insanın yıkımını/trajedisini anlatan Char, savaşın epik şairi, destansı anlatıcısı değildir. Kana bulanmış tabancanın temizlenmesini yorumlarken “kirli işler” der bu yüzden. Paraşütle malzeme atılmasını engellemek için açılan ateşte, çam ağaçlarındaki sincapları görür. Ağaçların tepelerinden ateşe atlayan sincaplar, minik kuyrukluyıldızlardır onun için (Bracher, 1991).

Char’ın şiirinde bu direniş tecrübesi kadar sonrasında yaşadıkları da etkili olur. Hannah Arendt’e göre, direnişte ortaklaşan politik toplumun ortaya çıkardığı “hazineyi/değeri (treasure)” gören Char, Fransa’nın özgürlüğe kavuşmasından sonra yaşanan siyasi tasfiye ve adaletsizlikler karşısında hayal kırıklığına uğrar (Pap, 2010).

Şiir ve Direniş

Fakat her şey yeniden başlamalı, her zaman. Bir “yem”dir zirveye ulaşmak. Ancak yapılması gerekiyordu.”

Char’ın savaş sırasında tuttuğu notlara dayanan kitabı (Feuillets d'Hypnos) otobiyografiyi aşan bir eserdir (Bracher, 1991) ve savaştan sonra yayımlanır. Yazıldığı dönemde şiirlerinin yayımlanmasına kesin olarak karşı çıkan şair, savaşın şiirini de yazmayı sürdürür.[3] Yaşadığı/tanık olduğu şiddet değiştirse de şairi, içindeki sevgiyi öldürmez. Şaire göre, kırılgan, bir o kadar da verimli bir çağdır yaşadığımız ve “yaratılanın çevrimi (creature’s rotation)” olarak adlandırır bunu: yaratıcı/yaratan (creator) kötümserdir (pessimist), yaratılış ise tutkulu, bu yüzden de iyimserdir. Yaratılanın çevrimi, bu iki karşıt konum arasında gider gelir, her ikisine de uyum sağlar. Kaynağa geri dönüş ise bir yanılsamadır Char’a göre. Aksine suyun çıktığı yerin ilerisine, kaynağın kendini yaratmasına olanak tanıyan yere gitmek gerekir. Zirveye vardığında biri ulaştığını düşünür, aşağı bakıp akan suyu, o suyun hayat verdiği doğayı gördüğünde: “Fakat her şey yeniden başlamalı, her zaman. Yalnızca bir “yem”dir zirveye ulaşmak, cezbeder. Ancak yapılması gerekiyordu. (Pap, 2010)”

Bir eylem, tekrar edilse bile/yinelendiğinde dahi, bakirdir/hamdır.” “Eylemde, primitif (primitive) ol” der Char, “öngörüde bir stratejist”. Gerekli olan “tutku dolu güç, artı eylem kuralları”dır: “Atılımda/sıçramada yer alın. Sonsözünde değil, şöleninde.” Mary Ann Caws, Char’ın direnişçi yönünün savaşla sınırlı olmadığını, bunun ahlaki düzlemde (nükleer karşıtlığı gibi) hayatının her döneminde devam ettiğini söyler.[4]

Arkadaşlar ve İzler

Bizim karanlık dünyamızda güzellik için tek bir yer yok. Her yer güzellik için.”

Char’ın şiirini çevirmek zordur. Jennifer Grotz (2014) ”Fontis” şiirinin, Mark Hutchinson, Nancy Naomi Carlson ve Robert Baker çevirilerindeki farklılıklara bakar ve bu zorluğu gösterir. Char’ın şiirindeki çeviriyi zorlaştıran kapalılık (hermetizm) -ve aynı zamanda açıklık/berraklık-, dilin anlam katmanları ve belirsizlikleriyle içi içedir. Char yeterince okunduğunda, açıklık ve kapalılığın birbirine karıştığı, bir arada gittiğini görürsünüz (Pap, 2010). Char’ın şiirleri Türkçe olarak, Tahsin Saraç, Samih Rıfat, Özdemir İnce ve Fuat Çiftçi tarafından çevrilerek yayımlanır.[5] İnternette Çevat Çapan gibi başka şairlerin çevirilerine de rastlanmaktadır.

Char’ın yakın arkadaşları olarak Albert Camus, Georges Bataille, Maurice Blanchot, Pablo Picasso, Joan Miró ve Victor Brauneramong isimleri öne çıkar. Char’da Heraklit’in (Heraclitus) izlerini görürüz (Fowlie, 1958). Char’ın Martin Heidegger’den etkilendiği, onun öğrencisi/takipiçisi olduğu birçok yazar tarafından (örn. George Steiner) dile getirilir. Char ve Heidegger, 1955 yılında arkadaş olurlar. Fransa’yı ziyaret eden Heidegger ile Jean Beauf aracılığıyla tanışan Char, Heideger’in ölümüne kadar arkadaş kalır. İlk eşi (Georgette Goldstein ) yahudi olan, direnişçi, anti-faşist bir şairle, bir zamanlar Nazi olan, Edmund Husserl hakkında yahudi sıfatını ekleyerek (Jews Husserl) olumsuz sözler sarf eden bir filozofun arkadaşlığı gerçekten ilginç bir ilişkidir (Worton, 1996).


AYKIRI DAVRANMAK
Var olan evcil domuzlarınıza boyun eğin siz. Var olmayan tanrılarımın
yolundan gideceğim ben.
İnsan kalacağız biz bağışlanmazlık pahasına.
René CHAR
Çeviri : Tahsin SARAÇ

Kaynakça

Wallace Fowlie, "René Char and the Poet's Vocation," in Yale French Studies (copyright © Yale French Studies1958), No. 21, 1958, pp. 83-9.

Jennifer Pap, René Char: Everything Must Begin Again, Always, Denver Quarterly 44.3 (2010): 81-91. (Review of The Brittle Age and Returning Upland, by René Char. Gustaf Sobin, trans. Denver: Counterpath Press, 2009)

Carrie Jaurès Noland, The Performance of Solitude: Baudelaire, Rimbaud, and the Resistance Poetry of René Char, The French Review, Vol. 70, No. 4 (Mar., 1997), pp. 562-574

Jennifer Grotz (2014) The Word as Archipelago by René Char, Translation Review, 88:1, 78-82.

Michael Worton (1996) "Between" Poetry and Philosophy: René Char and Martin Heidegger. In:King, Rand McGuirk, B, (eds.) Reconceptions: reading modern French poetry. (137 - 157). University of Nottingham: Nottingham, UK.

Nathan Bracher, (1991) "History, Violence and Poetics: Saint-John Perse and René Char," Studies in 20th Century Literature: Vol. 15: Iss. 2, Article 10.