“İsyan ediyorum.
İşte bu nedenle kollara ayrılıyor, dallanıp budaklanıyorum.”
René
Char (1907-1988) şiirleri kadar, aktif olarak “direniş”
hareketine katılmasıyla, “faşizme
karşı savaşta üstlendiği görev, yiğitliği ve
kahramanlıklarıyla”
tanınan bir
Fransız şairi. İkinci Dünya Savaşı’nda Alman işgaline karşı
“birçok
sözde kahramanın aksine gerçekten silah elde savaşan”,
şiirinin bir şiddet ve direnme şiiri olduğu söylenen
Char’ın[1]"Hypnos
Yaprakları"nda,
“gözlerinin
önünde kurşuna dizilen B'nin ölümüne seyirci kaldığını,
çünkü koca bir köyün ne pahasına olursa olsun çatışma
dışında tutulması gerektiğini yazdığı”
bilgisi verilir.[2]
Bir şairin
savaşması, silah kullanması oldukça ilgi çeker, Char’ın
biyografisinde odaklanılan temel mesele olur.
“Rene
Char’ın
şiirleri geliyor;
neler görmüş olmalı,
neler çekmiş
ki sonunda sırf sazlıklı derelerden,
ve köklerini suladığı
nergislerden, lalelerden
söz eder olmuş,
o güzel kokulu çiçeklerden,
şiirleri geliyor;
neler görmüş olmalı,
neler çekmiş
ki sonunda sırf sazlıklı derelerden,
ve köklerini suladığı
nergislerden, lalelerden
söz eder olmuş,
o güzel kokulu çiçeklerden,
içinden suların
süzülüp gittiği
ipliksi kökleriyle
öylece asılı durarak
öylece asılı durarak
samanyolunu
doldurup
taşıran.”
William Carlos Williams - 1954
çev. cem duran
William Carlos Williams - 1954
çev. cem duran
Yüzbaşı
Alexander
“Birlikte
yediğimiz her öğün özgürlüğün gelip oturması için bir
davettir; sandalye boş kalır, ama yer ayrılmıştır.”
Faşist
propagandanın iyice arttığı 1930’lu yılların başında René
Char gibi Fransa’da yaşayan bir kişinin karşısında iki seçenek
vardır: Halk Cephesi (İspanya) tarafında yer almak veya sağcılara
(Young Right) katılmak. 1934 Şubat’ındaki faşizm karşıtı
protesto Paris’te katıldığı son eylem olan Char, İspanya’da
Halk Cephesi’nin çökmesiyle birlikte, 1935’e değin içinde yer
aldığı sürrealist çevreyle ilişkisini koparıp memleketine,
Provence’teki evine döner (Noland, 1997). Daha sonra Char’ı
(1942), Güney Fransa’nın dağlık bölgesindeki, -doğduğu
kasabanın (Isle-sur-la-Sorgue) hemen yukarısındaki-
Basses-Alpes’te (Cereste köyü) örgütlenen bir direniş grubunun
başında görürüz. Yüzbaşı Alexander takma adını kullanan
Char’ın liderliğindeki grup, konumlandıkları araziyi, havadan
mühimmat ve insan sevkiyatına elverişli, uçakların ve paraşüt
birliklerinin inebileceği duruma getirme görevini yerine getirir
(Pap, 2010). Carrie Jaurès Noland’a (1997) göre Char’ın bu
direniş hareketi deneyimi, askeri olmaktan çok metafiziktir, çünkü
o gerçek askeri saldırı ve misillemelerde yer almaz. Char,
bireysel perspektif ve kolektif eylemi “içeriden” kavrama,
direnişi ve eylemleri konformist olmayan (nonconformist) bir modelin
performansı olarak anlama niyetindedir. Nazilere karşı kolektif
eylemin gerekliliğini kabul etse ve bizzat silahlı mücadeleye
katılsa da, bu tarihsel momente bütünüyle, bedeni ve ruhuyla
teslim olmaz. Rezerve ettiği kişisel alan, sığınağıdır onun.
Bu tarihsel momentte insanın yıkımını/trajedisini anlatan Char,
savaşın epik şairi, destansı anlatıcısı değildir. Kana
bulanmış tabancanın temizlenmesini yorumlarken “kirli işler”
der bu yüzden. Paraşütle malzeme atılmasını engellemek için
açılan ateşte, çam ağaçlarındaki sincapları görür.
Ağaçların tepelerinden ateşe atlayan sincaplar, minik
kuyrukluyıldızlardır onun için (Bracher, 1991).
Char’ın
şiirinde bu direniş tecrübesi kadar sonrasında yaşadıkları da
etkili olur. Hannah Arendt’e göre, direnişte ortaklaşan politik
toplumun ortaya çıkardığı “hazineyi/değeri (treasure)”
gören Char, Fransa’nın özgürlüğe kavuşmasından sonra
yaşanan siyasi tasfiye ve adaletsizlikler karşısında hayal
kırıklığına uğrar (Pap, 2010).
Şiir
ve Direniş
“Fakat her şey
yeniden başlamalı, her zaman. Bir “yem”dir zirveye ulaşmak.
Ancak yapılması gerekiyordu.”
Char’ın
savaş sırasında tuttuğu notlara dayanan kitabı (Feuillets
d'Hypnos) otobiyografiyi
aşan bir eserdir (Bracher, 1991) ve savaştan sonra yayımlanır.
Yazıldığı
dönemde
şiirlerinin yayımlanmasına kesin olarak karşı çıkan şair,
savaşın şiirini de yazmayı sürdürür.[3]
Yaşadığı/tanık olduğu şiddet
değiştirse de şairi, içindeki sevgiyi öldürmez. Şaire göre,
kırılgan, bir o kadar da verimli bir çağdır yaşadığımız ve
“yaratılanın çevrimi (creature’s rotation)” olarak
adlandırır bunu: yaratıcı/yaratan (creator) kötümserdir
(pessimist), yaratılış ise tutkulu, bu yüzden de iyimserdir.
Yaratılanın çevrimi, bu iki karşıt konum arasında gider gelir,
her ikisine de uyum sağlar. Kaynağa geri dönüş ise bir
yanılsamadır Char’a göre. Aksine suyun çıktığı yerin
ilerisine, kaynağın kendini yaratmasına olanak tanıyan yere
gitmek gerekir. Zirveye vardığında biri ulaştığını düşünür,
aşağı bakıp akan suyu, o suyun hayat verdiği doğayı
gördüğünde: “Fakat her şey yeniden başlamalı, her zaman.
Yalnızca bir “yem”dir zirveye ulaşmak, cezbeder. Ancak
yapılması gerekiyordu. (Pap, 2010)”
“Bir
eylem, tekrar edilse bile/yinelendiğinde dahi, bakirdir/hamdır.”
“Eylemde, primitif (primitive) ol” der Char, “öngörüde bir
stratejist”. Gerekli olan “tutku dolu güç, artı eylem
kuralları”dır: “Atılımda/sıçramada yer alın. Sonsözünde
değil, şöleninde.” Mary Ann Caws, Char’ın direnişçi yönünün
savaşla sınırlı olmadığını, bunun ahlaki düzlemde (nükleer
karşıtlığı gibi) hayatının her döneminde devam ettiğini
söyler.[4]
Arkadaşlar
ve İzler
“Bizim karanlık
dünyamızda güzellik için tek bir yer yok. Her yer güzellik
için.”
Char’ın
şiirini çevirmek zordur. Jennifer
Grotz (2014) ”Fontis”
şiirinin, Mark
Hutchinson, Nancy Naomi Carlson ve Robert Baker çevirilerindeki
farklılıklara bakar ve bu zorluğu gösterir. Char’ın şiirindeki
çeviriyi zorlaştıran kapalılık (hermetizm) -ve aynı zamanda
açıklık/berraklık-, dilin anlam katmanları ve belirsizlikleriyle
içi içedir. Char yeterince okunduğunda, açıklık ve kapalılığın
birbirine karıştığı, bir arada gittiğini görürsünüz (Pap,
2010). Char’ın şiirleri Türkçe olarak, Tahsin Saraç, Samih
Rıfat, Özdemir İnce ve Fuat Çiftçi tarafından çevrilerek
yayımlanır.[5] İnternette
Çevat Çapan gibi başka şairlerin çevirilerine de
rastlanmaktadır.
Char’ın
yakın arkadaşları olarak Albert Camus, Georges Bataille,
Maurice Blanchot, Pablo Picasso, Joan Miró ve Victor
Brauneramong isimleri öne çıkar. Char’da
Heraklit’in (Heraclitus) izlerini görürüz (Fowlie, 1958).
Char’ın Martin Heidegger’den
etkilendiği, onun öğrencisi/takipiçisi olduğu birçok yazar
tarafından (örn. George Steiner) dile getirilir. Char ve Heidegger,
1955 yılında arkadaş olurlar. Fransa’yı ziyaret eden Heidegger
ile Jean Beauf aracılığıyla tanışan Char, Heideger’in ölümüne
kadar arkadaş kalır. İlk eşi (Georgette Goldstein ) yahudi olan,
direnişçi, anti-faşist bir şairle, bir zamanlar Nazi olan, Edmund
Husserl hakkında yahudi sıfatını ekleyerek (Jews Husserl) olumsuz
sözler sarf eden bir filozofun arkadaşlığı gerçekten ilginç
bir ilişkidir (Worton, 1996).
AYKIRI DAVRANMAK Var olan evcil domuzlarınıza boyun eğin siz. Var olmayan tanrılarımın yolundan gideceğim ben. İnsan kalacağız biz bağışlanmazlık pahasına. René CHAR Çeviri : Tahsin SARAÇ
Kaynakça
Wallace
Fowlie, "René Char and the Poet's Vocation," in Yale
French Studies (copyright © Yale French Studies1958), No.
21, 1958, pp. 83-9.
Jennifer Pap, René
Char: Everything Must Begin Again, Always, Denver
Quarterly 44.3 (2010): 81-91. (Review of The
Brittle Age and Returning Upland,
by René Char. Gustaf Sobin, trans. Denver: Counterpath Press, 2009)
Carrie
Jaurès Noland, The Performance of Solitude: Baudelaire, Rimbaud, and
the Resistance Poetry of René Char, The French Review, Vol. 70, No.
4 (Mar., 1997), pp. 562-574
Jennifer
Grotz (2014) The Word as Archipelago by René Char, Translation
Review, 88:1, 78-82.
Michael
Worton (1996) "Between" Poetry and Philosophy: René Char
and Martin Heidegger. In:King, Rand McGuirk, B, (eds.) Reconceptions:
reading modern French poetry. (137
- 157). University of Nottingham: Nottingham, UK.
Nathan
Bracher, (1991) "History, Violence and Poetics: Saint-John Perse
and René Char," Studies in 20th Century
Literature: Vol. 15: Iss. 2, Article 10.