Perşembe, Haziran 18, 2015

Poulantzas’ın Ölümü / The Death of Nicos Poulantzas


Nicos Poulantzas (Greek: Νίκος Πουλαντζάς; 21 September 1936 – 3 October 1979)

Nicos Poulantzas, 3 Ekim 1979 günü Paris’te, yazdığı kitaplarla birlikte, bir binanın (Montparnasse Tower) yirmi ikinci katından kendini boşluğa bıraktığında 43 yaşındaydı. O tarihte 9 yaşında olan kızı Ariane, şimdi 45 yaşında. Felsefe profesörü olan eşi Annie Leclerc ise 67 yaşında (2007 yılında) hayata gözlerini yumdu.

Poulantzas’ın intiharından sonra, ölümünden bir yıl önce geçirdiği (1978 yılında) trafik kazasının, aslında bir intihar girişimi olabileceği şüphesi ortaya çıkar. Asıl soruysa, Poulantzas’ın neden intihar etmiş olabileceği üzerinedir. Poulantzas’ın eşi şunları söyler bu konuda:

“Evet, şimdi Nicos’un ölümüyle ilgili soruya gelirsek. İnanıyorum ki trajik bir ölüm söz konusu olduğunda ona bir cevap bulmak isteriz. Gerçek sebebin ne olduğunu arar dururuz. Ve bunu sadece Nicos biliyor, biz değil.”[1]


Bu intiharın arkasında yatan neden veya nedenler üzerine ancak yorum yapılabilir, kişisel görüşler ileri sürülebilirdi elbette. Tarıq Ali (2005), Kamboçya’da yaşananların Poulantzas üzerindeki depresif etkisine dikkat çekiyordu. Fransa’nın geleceğine dair umutsuzlukla Pol-Pot dehşeti birleşince, 1968 Mayıs’ında barikatlerin kurulmasına yardım eden bir adam için katlanılması zor bir durum ortaya çıkmıştı. Michael Löwy (2015), solun yenildiği düşüncesinden çok, Poulantzas’ın intiharında kişisel başarısızlık duygusunun etkili olduğunu düşünmektedir.  Poulantzas, yazdıklarının işe yaramaz olduğunu ve teorik çabasında başarılı olamadığını söyleyerek kitaplarını pencereden aşağı fırlatmaya başlamış, sonra da kendisini boşluğa bırakmıştır.

“Nicos, bir yıldan daha uzun bir süredir depresyondaydı. 1978 yılında bir kaza geçirmişti. Aslında bazılarımız onun kaza diye adlandırdığı şeyin bir intihar teşebbüsü olabileceğinden şüphelenmişti. Nicos’nun solun yenildiği gibi bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum ve bu yüzden kendi adıma onun intiharının politik yenilgiyle bağlantılı olduğunu söyleyemem. Elbetteki Solun Birliği içinde bir kriz vardı ve Nicos o dönemde dikkatini asıl olarak buna yöneltmişti. Ancak hiçbir şey geri döndürülemez değildi ve bir tradejiden de söz edilemezdi. Nicos’nun en iyi arkadaşı ve benim de arkadaşım olan Constantin Tsoukalas, intihar anında onunla birlikteymiş. Söylediğine göre Nicos, yazdıklarının işe yaramaz olduğunu ve teorik çabasında başarılı olamadığını söyleyerek kitaplarını pencereden aşağıya fırlatmaya başlamış ve sonra da kendisini pencereden boşluğa bırakmış. Açık olan şu ki, kişisel olarak başarısız olduğu hissiyatına kapılmıştı. Fakat yine de hiç kimse intiharının altında yatan gerçek nedeni bilemeyecek, anlaşılması zor bir trajedi…”[2]

Tarıq Ali’nin söyledikleriyle Michael Löwy’nin anlattıklarında ortak olanın “yetersizlik duygusu”  olduğunu ileri sürebilir miyiz? Ali’nin söylediklerini, kitapların, yani yazılanların yaşayanları/yaşananları etkilemede düştüğü yetersizlik olarak okursak, Löwy’nin bahsettiği yetersizlik bundan çok bizatihi yazılanların yetersiz olduğu düşüncesine tekabül eder. Belki de, Poulantzas, her iki anlamda da bir yetersizlik duygusu içindedir ve bu yüzden kitaplarıyla birlikte gitmeyi seçmiştir, ölüme. Öte yandan, Tarıq Ali’nin işaret ettiği Kamboçya kadar, o dönemde, Vincennes Üniversitesi’nde ders veren ve Yunanistan’la bağlarını koparmayan Poulantzas için hem Fransa hem de Yunanistan’daki gelişmeler de etkili olmuş olabilir, söz edilen yetersizlik duygusu bakımından?

Poulantzas’ın içinde bulunduğu psikolojik durumu Althusser (1993) akut bir “herkesi kendisine düşman görme” hastalığı olarak betimler. Olaydan önce yolda karşılaşırlar. Poulantzas neşelidir. Ne çektiği acı ne de bir intihar girişimi olduğunu gizlediği kaza hakkında tek kelime etmez, çalışma ve araştırma projelerinden bahseder ve Althusser’inkileri sorar. Ayrılırken, sanki ertesi gün yeniden görüşmeyi umar gibi sarılır Althusser’e.

Bob Jessop (1985), 1978-79 yıllarında Vincennes’in sağ cenahtan gelen bir saldırı altında olduğunu ve Poulantzas’ın da bu süreçte, bu saldırıya karşı koymada, aktif rol aldığını yazar. Jessop, Poulantzas’ın intiharının arkasında yatan nedenler konusunda çeşitli görüşler olduğunu ve bir uzlaşı olmadığını söyledikten sonra, onun sempatiyle baktığı, komünist hareketlerin arkasında durmasını istediği partilerin, hem Fransa’da (Sosyalist Parti) hem de Yunanistan’da (PASOK), Poulantzas’ın ölümünden sonra, başarılı seçim sonuçları elde ettiğini ekler.

“Nicos, çok yönlü bir kişiydi ve çok çalışırdı. Çalışmayı bitirdikten sonra, müzik dinlemek, okumak, içmek, gezmek, arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmekten hoşlanırdı. Onun içinde gerçekten iki adam vardı diyebilirim. Çok çalışan, odasına kapanıp dışarıyı asla duymayan. Ki bu saatlerce sürerdi. Odasına girdiğinizde karşınıza bir bulut, sigara dumanından bir bulut çıkardı. Dumanların arasından geçip yavaşca ”Nicos Nicos” diye seslendiğinizde gözlerini kaldırır ve cevap verirdi. İşte günlük hayattaki Nicos. Bir de Nicos’nun yanında arkadaşları olduğunda nasıl olduğundan bahsedeyim. Geceleri ev, arkadaşları ile dolar taşardı. Tartışırlarken kahkahalar atardı, kahkahası arkadaşları arasında oldukça ünlüydü.”[3]

(Aşağıda, İngilizce bölümden sonra, hakkında çekilen bir belgeselden yararlanılarak oluşturulan fotoğraf albümü dosyasının (PDF) linki var: Poulantzas’ın “hayat”ından fotoğraflar…)




[1] Fransızca’dan çeviren Merve Genç. Nicos Poulantzas - Diez años de ausencia (parte 2 de 3)


[2] Michael Löwy ile Söyleşi: "Tanıdığım Nicos Poulantzas", Çev. Cem Yarar


[3] Annie Leclerc (Çev.Merve Genç)


Poulantzas’s suicide

Nicos Poulantzas committed suicide on October 3rd, 1979, at the age of 43. He flung himself off the twentysecond story of Montparnasse Tower. He left a widow, Annie Leclerc, and a nine-year old daughter, Ariane. There is little agreement as to the reasons behind his suicide (Jessop, 1985; Merrifield, 2002).


Montparnasse Tower

“Nicos Poulantzas had become extremely depressed by the turn of events in Kampuchea. The bleakness of the horizon in France, coupled with the horrors unleashed by Pol Pot proved to be too much for this man, who had helped to build barricades in 1968 and had subsequently written a number of important works on the state (Tarıq Ali, 2005, p.342)”


This suicide was a tragic loss for Marxism and for the Left. Poulantzas had been depressed for years, and was, his friend and former mentor Althusser said, “in an acute state of persecution mania.” Immediately prior to the incident Althusser recalled meeting Poulantzas in the street: “Nicos was cheerful with me, never said a word about his own suffering, nor about his first attempted suicide which he disguised as an accident, talked about his work and research projects, and asked me about mine. He embraced me warmly when he left, as if he expected to see me again the next day. When I later discovered what he had in mind, I could not contain my admiration for what had been not only an exceptional gesture of friendship on his part but a truly a heroic act (Althusser, 1993).”[2]

Nicos had been depressed for more than a year. In 1978, he had what he called an accident, though some of us wondered if it was in fact a suicide attempt. I don’t believe that he had the feeling that the Left had lost, so I for my part wouldn’t say that his suicide was related to any political defeat. Certainly there was a crisis in the Union of the Left, which his attentions were principally devoted to at that time, but there was nothing irreversible about that, it was no tragedy. Nicos’s great friend Constantin Tsoukalas, who is a friend of mine, too, was with him at the moment he did it. He says that Nicos started by throwing his books out of the window, saying that what he had written was worthless, and that he had failed in his theoretical effort – and then he threw himself out of the window. So certainly he had a feeling of personal failure. But no one will ever know – it’s an inexplicable tragedy…”[3]


Cenaze töreninden

Kaynakça
Althusser, Louis, The Future Lasts Forever, New York Press, 1993, New York

Ali, Tarıq, Street Fighting Years: An Autobiography of the Sixties, Verso, 2005

Jessop, Bob, Nicos Poulantzas: Marxist Theory and Political Strategy, Macmillan, 1985

PDF
Poulantzas’s life in pictures






[1] Michael Löwy ile Söyleşi: "Tanıdığım Nicos Poulantzas", Çev. Cem Yarar


[2] Andy Merrifield, Metromarxism: A Marxist Tale of The City, Routledge, 2002, London

[3] Michael Löwy: The Nicos Poulantzas I knew