Edebiyatta “cinsellik” konusuyla
ilgilenirken, “kardeşler arası ensestin (sibling
incest)” beklenmedik sıklıkta olduğunu fark eden araştırmacılar, bunun
üzerine, “kardeş ensesti” temasını merkeze alarak İngilizce yazılmış yirmi
dokuz romanı inceler, klinik ve edebi söylemi karşılaştırırlar. Vardıkları
sonuca göre, klinik söylemde açık biçimde “zararlı” bir olgu olarak
nitelendirilen kardeş ensesti, edebi söylemde, “her daim sonu kötü biten romantik
bir aşk hikayesi (bad romance)”
olarak tasvir edilmektedir. Kardeş ensestine yönelik klinik söylemdeki
“negatif” tutum edebi söylemde esnemekte; sözkonusu olgu romanlarda hem “rezil/aşağılık
(abject)” bir şey hem de “romantik
bir aşk ilişkisi” olarak sunulmaktadır. Aslında “rezilce bulma (abjection)”, zaten, iğrenç bulma (disgust) ve hayran olmanın (fascination) iç içeliğini/bir
aradalığını ifade etmektedir. Dolayısıyla okuyucuda, iğrenmenin yanında, yasağa/toplumsal
beklentilere karşı çıkan karakterlerle empati kurma/özdeşleşme ve böylece
ensestin toplumca uygun bulunmamasına karşı çıkma da teşvik edilmektedir
(Kokkola ve Valovirta, 2016).
Paul Aster’in Görünmeyen (Invisible, 2009) adlı romanında kardeş ensesti, ana
tema olmasa da, ayrıntılı olarak tasvir edilen bir “cinsel ilişki/cinsel aşk”
olarak kaşımıza çıkar. Eğer roman bu tema üzerinden genel bir değerlendirmeye tabi
tutulmayacak, yalnızca romandaki kardeş ensesti teması ele alınacaksa,
yukarıdaki çalışmadan yararlanılarak, romandaki kardeş ensestinin
sunumuyla/temsiliyle ilgili/sınırlı bir yorum geliştirilebilir.
Görünmeyen
“Already, you loved her
more than anyone else in the World” s.112
Romanlarda
kardeş ensesti, genellikle birlikte büyüyen kardeşler arasında gerçekleşir. Kolaylaştırıcı
bir etken olarak kullanılan “birlikte yaşamak/büyümek” bağlamı, Westermarck etkisi
diye bilinen ve klinik verilerle de desteklenen varsayımla çelişir. Ensest
yasağı (tabusu), 19.yy. sonlarında, Edward Tylor
(1888) tarafından “exogami”nin bir gereği olarak, Edward Westermarck (1891) tarafındansa “doğal seçilim/seleksiyon”
ürünü olarak açıklanır. Westermarck’a göre
birlikte büyüyenler arasında cinsel ilişkiden, dolayısıyla ensesten kaçınma
evrenseldir ve evrimsel başarıyı sağlamaya yöneliktir (Leavitt, 2013).
Dolayısıyla, bu iddiaya göre, birlikte büyümek cinsel arzuyu değil isteksizliği
artırır. Diğer bir ifadeyle, çocukluklarını birlikte geçirenler arasında,
birbirlerine karşı cinsel bakımdan arzu duymama, birbirlerinden cinsel olarak
hoşlanmama gelişir (Kokkola ve Valovirta, 2016).
Görünmeyen’de “birlikte büyüme”, öncelikle,
ana karakterler Adam Walker ve ablası
Gwyn’in 4-7 yaşlarındaki “oyun”ları vasıtasıyla
çerçeveye girer. Adam ve Gwyn küçükken (4-5
yaşlarında), birlikte banyo yaptıkları ve doktorculuk oynadıkları sırada
birbirlerinin vücutlarını keşfederler. Gwyn
en çok, kardeşiyle çıplak vaziyette yatakta zıplamayı sever çünkü erkek
kardeşinin zıplarken penisinin aşağı yukarı sallanmasını görmekten hoşlanır. Altı-yedi
yaşlarında, birlikte banyo ve doktorculuk oyunları biter fakat her zaman
banyonun kapısı açıktır ve Adam, tuvaletini
yapan kardeşini seyreder. Gwyn
büyüyen göğüslerini ve ilk adetini (regl) Adam’a;
Adam da, ilk ereksiyonu ve yeni çıkan
pubik kıllarını Gwyn’e gösterir.
Romanlarda
cinsel ilişkiye giren kardeşler, genellikle on beş yaş ve üzeridir. Bunun, okuyucunun,
ilişkinin zorlamaya değil rızaya dayalı olduğunu düşünmesini ve ilişkiyi
yargılamamasını sağlamaya yönelik olduğu düşünülebilir. Birçok romanda, birlikte
büyüyen kardeşler arasında gelişen güçlü bağ ve cinsel ilişki, aile içi/ana-babalar
arasındaki bir krize tepki olarak ortaya çıkar. Ana-babalar ya evde yoktur ya
da duygusal yönden yetersiz/etkisizdir (ya da her ikisi birden) ve çocuklar ana-babalarının
rollerini üstlenirler. Ayrıca kardeşler arasında, cinsel birleşmenin (coitus) yaşanmadığı bir cinsel ilişki
tasviri söz konusudur, ki klinik veriler gerçek hayattaki kardeş ensestinde de
cinsel birleşmenin nadir olduğuna işaret eder (Kokkola ve
Valovirta, 2016).
Görünmeyen’deki
“kriz”, küçük kardeş Andy’nin yedi
yaşındayken küçük bir gölde (Echo Lake,
New Jersey) boğularak ölmesiyle ilgilidir. Bu olaydan çok etkilenen ve başa
çıkmakta zorlanan ana-baba artık rollerini yerine getirmekte “yetersiz” kalır
ve aile içi ortama keder ve gerilimle yüklü bir atmosfer hakim olur. Adam ve Gwyn böyle bir ortamda, ergenliğin/gençliğin heyecanıyla, cinsel
birleşmeye varmayan bir cinsel ilişki yaşarlar.
“Then came the night of
the grand experiment.” s.115
Ana-babaları bazı haftasonu kardeşleri
evde yalnız bırakmaya, kendilerine bakabilecek yaşta olduklarını düşünmeye
başlamıştır. Gwyn henüz 15, Adam da 14 yaşındadır ve cinsellik
kafalarındaki en önemli konudur. Ara sıra birbirlerine dokunmak, öpüşmek
hakkında konuşurlar. Adam, konuşulan
konuların eyleme dökülmesini planlamaya başlar ve planı devreye sokmak için uygun
zamanı kollar. Nihayet “grand experiment” diye isimlendirdiği deneyimi
gerçekleştirme fırsatı, ana-babanın evde olmadığı bir hafta sonu eline geçer.
“That was when you hatched
your plan-immediately following that conversation-but you waited until your
parents were göne before you put into action. (…) s.116 “Since neither one of
you had engaged in sex with anyone before, that prospect was exciting enough, and
you spent the days leading up to your parent’s departure in a delirium of
anticipation—frightened to death, shocked by the boldness of the plan, crazed.”
Adam’ın
planı, cinsel birleşme/penetrasyon olmadan bir seks gecesi yaşamaktır, çünkü
penetrasyon her şeyi mahvedebilir, ağır sonuçlar doğurabilir. Önce çıplaklık,
ardından birbirine dokunma ve öpüşme, sonunda Adam’ın boşalması, romanda ayrıntılı
ve erotizme varan bir üslupla anlatılır.
“You were trembling when
you took off your clothes, trembling from head to toe when you crawled under
the covers and felt nakedness of that body, the bare skin of your
fifteen-year-old sister pressing against the bare skin of your own body, you
shuddered, feeling almost breathless from the onrush of sensations coursing
through you. You lay in each other’s arms for several moments, legs entwined,
cheeks touching, too awed to do anything but cling to each other and hope you
wouldn’t burst apart from sheer terror. Eventually, Gwyn began to run hands
along your back, and then she brought her mouth toward your face and kissed
you, kissed you hard, with an aggression you had not been expecting, and as her
tongue shot into your mouth, you understood that there was no better thing in
the world than to be kissed in the way she was kissing you, that this was without
argument the single most important justification for being alive. You went on
kissing for a long spell, the two of you purring and pawing at each other as
your tongues flailed and saliva slid down from your lips. At last, you screwed
up your courage and placed your palms on her breasts, her small, still not
fully grown breasts, and fort he first time in your life you said to yourself: I
am touching a girl’s naked breasts. After you had run your hands over them for
a while, you began to kiss the places you had touched, to flick your tongue
around the nipples, to suck the nipples, and you were surprised when they grew
firmer and more erect, as firm and erect as your penis had been since the
moment you climbed on top of your naked sister. It was too much for you to
handle, this initiation into the glories of female anatomy pushed you beyond your
limits, and without any prompting from Gwyn you suddenly had your first
ejaculation of the night, a ferocious spasm that wound up all over her stomach.
Mercifully, whatever embarrasment you felt was short-lived, for even as the
juices were pouring out of you, Gwyn had begun to laugh, and by way of toasting
your accomplishment, she merrily rubbed her hand across her belly.”
Aniden/kazara gerçekleşen ilk boşalma
sonrasında saatler süren sevişme, yine, ayrıntılı ve erotik bir dille aktarılmaktadır.
“It went on for hours. You
were both so young and inexperienced, both so charged up and indefatigable,
both so crazy in your hunger for each other, and because you had promised that
this would be the only time, neither one of you wanted it to end. So you kept
at it. With the strength and stamina of your fourteen years, you quickly
rebounded from your accidental discharge, and as your sister gently put her
hand around your rejuvenated penis (süblime transport, inexpressible joy), you
forged on with your anatomy lesson by roaming your hands and mouth over other
areas of her body. You discovered the delicious, down-soft regions of nape and
inner thigh, the indelible satisfactions of back hollow and buttocks, the
almost unbearable delight of the licked ear. Tactile bliss, but also the smell
of the perfume Gwyn had put on fort he occasion, the ever more sweaty slickness
of your two bodies, and the little symphony of sounds you both made throughout
the night, singly and together: the moans and whimpers, the sighs and yelps,
and then, when Gwyn came for the first time (rubbing her clitoris with the
middle finger of her left hand), the sound of air surging in and out of her
nostrils, the accelerating speed of those breaths, the triumphant gasp at the
end. The first time, followed by two other times, perhaps even a third. In your
own case, beyond the early solo bungle, there was the hand of your sister
wrapped around your penis, the hand moving up and down as you lay on your back
in a fog of mounting excitation, and then there was her mouth, also moving up
and down, her mouth around your once-again hard penis, and the profound
intimacy you both felt when you came into that mouth-the fluid of one body
passing into another, the intermingling of one person with another, conjoined
spirits. Then your sister fell back onto the bed, opened her legs, and told you
touch her. Not there, she said, here, and she took your hand and guided you to
the place where she wanted you to be, the place where you had never been, and
you, who had known nothing before that night, slowly began your education as a
human being.” (s.117-120)
Aradan altı yıl geçtikten sonra Adam ve Gwyn, yaşadıkları bu deneyim üzerine konuşurlar. Bu olay nedeniyle kendini
suçlu hissettiğini söyleyen Gwyn’e Adam, birbirlerini zorlamadıklarını,
kimseye zarar vermediklerini, dolayısıyla yaptıklarının yanlış olmadığını ve
tek pişmanlığının neden daha sonra aynı şeyi tekrarlamadıkları olduğunu anlatır.
“You can’t feel guilty
unless you think you’ve done something wrong. What we did that night wasn’t
wrong. We didn’t hurt anyone, did we? We didn’n force each other to do anything
we didn’t want to do. We didn’t even go all the way. What we did was a little
youthful experimenting, that’s all. And I’m glad we did it. To be honest, my
only regret is that we didn’t do it again.
Gwyn: Ah. So you were
thinking the same thing I was.
Adam: Why didn’t you tell
me?
Gwyn: I was too scared, I
guess. Too scared that if we kept on doing it, we might find ourselves in real
trouble.” S.125
Aslında Gwyn de Adam gibi tekrar
etmeyi istemiş/düşünmüş fakat bunun sorun çıkarabileceğinden korktuğu için Adam’a böyle bir şey söylememiştir. Zaten
ona göre seks, kiminle yapıldığı önemli olmayan, kendi başına güzel bir şeydir.
“Gwyn: “Sex is sex, Adam,
and all sex is good, as long as both people want it. Bodies like to be touched
and kissed, and if you close your eyes, it hardly matters who’s touching and
kissing you.”s.131
Adam, bu
konuşmadan aldığı cesaretle yine/yeni bir seks gecesi planlar. Bu sefer, alkol
etkisini gösterene kadar sabırla bekleyecek ve ilk hareketi yapan asla kendisi
olmayacaktır.
“Sipping your scotches and
staring ahead at the Wall in front of you, you both know what is going to
happen tonight, you feel it as a certainty in your blood, but you also know that
you have to be patient and give the alcohol time to do its work.” S.142
Bu deneyim, grand experiment deneyiminden farklı olarak cinsel birleşmeyi
dışlamayacak, böylece ensest yasağı da çiğnenecektir. Fakat bu Adam’ın umurunda değildir çünkü o, Gwyn’e aşıktır.
“You and your sister are
no longer the floundering, ignorant puppies you were on the night of the grand
experiment, and what you are proposing now is a monumental transgression, a
dark and iniquitous thing according to the laws of man and God. But you don’t
care. (…) You love your sister.” S.144
Adam
ve Gwyn, o gece ve sonraki otuz dört
gece, hamilelik riskini bertaraf edecek biçimde korunarak birlikte olurlar. Bu
birliktelikler romanda, grand experiment
deneyimi gibi ayrıntılı olarak ve erotik biçimde anlatılmaz.
“She asks: Are you afraid?
You tell her no, you’re not afraid, you’re extremely happy. Me too, she says,
and then she kisses you on the cheek (…) There are no rules anymore. The grand
experiment was a one-time-only event, but now that you are both past twenty,
the strictures of your adolescent frolie no longer hold, and you go on having
sex with each other every day fort he next thirty-four days, right up to the
day you leave for Paris. Your sister is on the pill, there are spermicidal
creams and jellies in her bureau drawer, condoms are available to you, and you
both know that you are protected, that the unmentionable will never come to
pass, and therefore you can do anything and everything to each other without
fear of destroying your lives.” S.146
Ortaçağ’da,
İngiltere’de, ana-babalar ile çocukları arasındaki cinsel ilişkiyi tasvir eden
hikayeler; 16-17.yy.daysa kardeş ensesti temasının işlendiği tiyatro oyunları
yaygındır. Bu oyunlarda ensest cinsel arzunun kaynağı, kız kardeşlerini ayartarak
kendi tutkularının peşinden sürükleyen erkek kardeşlerdir (Olson,
2016). Görünmeyen’de
Adam Walker, ilk hareketi karşı taraftan bekleyerek “ayartan” rolünden sıyrılmaya
çalışsa da, her iki cinsel ilişki deneyimini de planlaması ve ortamı
hazırlaması nedeniyle arzunun kaynağı ve sürükleyicisi nitelemesini hak eder.
Genellikle
romanlarda hemen hemen bütün ensest
ilişkiler, kardeşlerin başına gelmese de, ölüm veya delirme gibi kötü bir sonla
neticelenir (Kokkola ve Valovirta, 2016). Görünmeyen’de kardeş ensesti böyle kötü bir sonla bitmez. Fakat Adam
Walker’ın anılarında yazılı olan her iki ensest ilişki deneyimi de, sonradan Gwyn tarafından reddedilir. Gwyn’e göre aslında böyle bir şey hiç
yaşanmamıştır.
“Gwyn: But I never slept
with him. There was no grand experiment when we were kids. There was no
incestious affair in the summer of 1967. Yes, we lived together in that
apartment for two months, but we had seperate bedrooms, and there was never any
sex. What Adam wrote was pure make-believe. S.255
Görünen
16-17.yy.da kardeş ensesti temasının işlendiği
tiyatro oyunlarında ensest, bir ahlaki yozlaşma/çürüme olarak sunulmaz ve bu
durum, ailenin/ailedeki erkeklerin kadın üzerindeki hakimiyetinin bir tezahürü
olarak da yorumlanır (Olson, 2016).
Genel olarak klinik söylemde
ensest; istismar, olumsuz sonuçlar ve şiddet davranışlarıyla tanımlanırken, romanlar,
arzu ve suçluluk arasındaki gerilime oynar ve okurları, karakterlerin arzularıyla
empati kurmaya ve tiksinti refleksini, normalde karşı çıkacaklarını
düşündükleri davranışları göz ardı etmeye sevk eder. Böylece, tabu olduğu için
“garip/acayip/sıradışı” olan kardeş ensesti; romanların “romantik
çerçevesinde”, “sıradan/normal” bir şey haline gelir (Kokkola
ve Valovirta, 2016).
Görünmeyen’deki kardeş ensesti teması, ilk etapta, birlikte büyüyen ergin kardeşler
arasında geçen ve cinsel birleşmeye varmayan bir ilişki olması, aile içi bir
kriz sonrası ortaya çıkması ve romantik bir aşk hikayesi olarak kurgulanması
bakımından, aynı temanın işlendiği romanların genel özellikleriyle örtüşür.
Ayrıldığı nokta, kötü sonla bitmemesi ve bunun da sıkça göndermede bulunulan “rıza”
kavramıyla ilgili olmasıdır. Paul Auster de, romanın yayımlanmasından kısa bir süre sonra
yapılan bir röportajda "eğer ensest türleri arasında bir hiyerarşi
yapılırsa, kardeşler arasındaki cinsel ilişkinin, ensestin en az kötücül/art niyetli
biçimi" olduğunu söyler. Gerçekten de romandaki ensest aşk ilişkisi, ensestin
mümkün olan en az zararlı biçimi olarak inşa edilir, zira arzu, rızaya dayalı
ve karşılıklıdır. Ayrıca karakterler olası kötü sonuçlardan kaçınmaya
çalışmakta, örneğin hamilelik ihtimalini ortadan kaldırmak için korunmaktadırlar
(Widén, 2011). Romandaki bu “rıza” vurgusu, liberal
fikirli akademisyenler arasında gelişen, rızaya dayalı yetişkin ensesti
hakkındaki mevcut yasakların tekrar düşünülmesinin zamanı geldiği konusundaki fikir birliğiyle ilişki kurularak
okunabilir. Liberal araştırmacılar “rıza”yı, bir davranışın “suç” olarak kabul
edilip edilmemesi bakımından temel unsur olarak değerlendirmektedirler (Green, 2017).
Diğer bir husus da, Görünmeyen’de ergin kardeşler arasında geçen cinsel ilişkinin ayrıntılı ve
erotizme varan bir üslupla anlatılmasıdır. Eylem, Adam
tarafından "ahlaka aykırı bir şey" olarak nitelense de, bunun, ensestin,
Adam Walker’ın anlatısında da ortaya
çıkan, abjection ve jouissance iç içeliğini ortadan kaldırmadığı
savunulmaktadır (Widén, 2011). Aslında romanda böyle bir iç
içelikten ziyade, yalnızca jouissance varlığından/hakimiyetinden
de söz edilebilir. Zira ilişki, romantik bir aşk hikayesi çerçevesinden ziyade,
iğrenme/rezilce bulmaya yer vermeyen, sadece cinsel arzu/haz eksenli ve
erotizme varan bir temsille okuyucuya sunulmaktadır. Bu sunumu meşrulaştırmaya
yönelik olarak da, “aşk ve “rıza” kavramlarına yaslanılmaktadır.
Kaynakça
Paul Auster, Invisible, Faber and
Faber Limited, London, 2009
Carl Widén, A Monumental Transgression: Incest, Abjection and
the Unrepresentable in Paul Auster’s Invisible, 2011
Gregory
C. Leavitt, Tylor vs. Westermarck: Explaining the Incest Taboo, Sociology
Mind, Vol.3, No.1, 2013
Lydia Kokkola ve Elina Valovirta, The
Disgust that Fascinates: Sibling Incest as a Bad Romance, Sexuality & Culture, 2016
Nefise Abalı, Halk Anlatılarında
Ensest, Y.Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi, 2011
Sarah Olson,
“Woeful Woman’s Tragedy:” Sibling Incest, the Family, and Female Agency in
Jacobean Drama, Undergraduate
Journal of Humanistic Studies, Winter 2016, Vol. 2
Stuart P. Green, How to Criminalize Incest, 2017